0216 232 20 19 0542 535 01 58 | Yardım | İletişim | S.s.s

KAZANÇ KAYBI NEDİR?

By: piasis

Kazanç kaybı, hasar görmüş olan ticari aracınızın onarımdaki süresi boyunca kullanılamamasından kaynaklı ortaya çıkmış maddi gelir (kazanç) kaybına verilmiş addır.

Ticari araçlar; otobüs, minibüs, servis ve taksi gibi araçlardan oluşmaktadır. Özel tur aracı, kiralanarak verilmekte olan araçlar da ticari araçlardır.

Kazanç Kaybını Kimden İsteyebiliriz ?

Kazanç kayıpları sigorta poliçeleri kapsamasına dahil edilmez. Bazı sigorta şirketleri ek prim ödememiz şartı ile kazanç kayıplarımızı güvenceleri altına almaktadır. Ticari aracınızın onarımdaki süresi boyunca kullanılamaz olduğundan dolayı oluşmuş kazanç kaybınızı sigorta şirketlerinden değil, kusurlu olan karşı tarafın araç sahibi veya araç sürücüsünden isteyebilmektesiniz.

Kazanç Kaybı Davası

Ticari aracınız için kazanç kaybı sebebi ile dava açabilmektesiniz. Lakin ülkemizdeki hukuk sistemini ele alındığımızda yargılamalar uzun sürecektir. Dava açılmadan önce karşı taraf ile uzlaşılmaya çalışılabilir. Eğer uzlaşmanız mümkünmüş gibi görünmüyor ise o zaman kusurlu tarafa karşı dava açılabilir. Lakin unutmamız gereken şey; söz konusu olan dava bir ticari dava olduğundan dolayı dava yoluna gidilmeden hemen önce arabuluculuğa başvurulması gerekir.

Yukarıda anlatmış olduğumuz gibi kazanç kaybı sigorta şirketinden istenilmez. Araç sürücüsü ve araç sahibine karşın bir dava açılır. Bu sebep ile bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Kazanç Kaybı Zamanaşımı

Kazanç kaybınızın tazminat davalarında zaman aşım süresi en fazla 2 yıldır. Bu son iki yıl içinde yaşanmış olan kaza sebebi ile mağdur taraf için ticari gelir kaybı talebinde bulunabilecektir.

Kazanç Kaybı Hesaplama

Yargıtay kararlarına baktığımızda kazanç kaybının hesaplanması konusu oldukça önem arz etmektedir. Yargıtay, bu hesaplamaların dikkatlice yapılması, gerekirse uzman bir bilirkişi heyetine (heyet içinde mali müşavir olması gerekmektedir) hesaplatılması gerektiği yönünde karar vermiştir.

Gelir kayıplarına uğramış taraf yaşadığı mağduriyeti belgelerle ispat etmesi gerekmektedir. Eğer ispat edemiyorsa o zaman Borçlar kanunu olan 50. madde devreye girer:

Zarar görmüş, zararını ve zarar verenin kusuru ispat edilme yükünün altındadır. Uğranılmış olan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa eğer hâkim, olayın olağan akışını ve zarar gören kişinin almış olduğu önlemleri göz önünde tutar ve zararın miktarını hakkaniyete uygun bir şekilde belirler.

Gelir kaybı biçiminde karşı tarafın sürücü veya araç sahibinden istenilmiş talepler, zorunlu olan giderler çıkarılır ve belirlenir. Aksi halde bu maddelere dikkat edilmeden ödenmiş olan tazminatlar nedensiz zenginleşmeye sebebiyet verecektir.

İlgili yayın

Bize WhatsApp'tan ulaşın
1